Bir Sayfa Seçin
× 2023'te başarını katlamak için yeni yazıları takip et →

https://sinaviyerim.com/wp-content/uploads/2019/11/leio-mclaren-leiomclaren-nGwhwpzLGnU-unsplash-e1573315372192.jpgSon zamanlarda epey mesaj alıyorum, neredeyse hepsinin içeriği motivasyonla sorunuyla bağlantılı.

Sınav kaygısı, ailemin baskısı, yeterince hazırlanamadım ve benzeri düşünceler nedeniyle bırak geleceğe olumlu bakmayı, sınava sanki geleceğini elinden alıverecek bir şey gibi bakıyorsun.

Ders çalışmak istemiyorsun, çalışsan bir şeye yaramayacakmış gibi hissediyorsun, seninle benzer yerlerde olup da şimdi alıp başını yükselmiş arkadaşlarına bakıyorsun.

Sakin ol. Su götürmez bir gerçek var ortada, kulağa şaşırtıcı gelebilir ancak bu düşüncelerin %99’u sahte.

Hepsinin en büyük kaynağı şu; yakın bir zamanda seni bekleyen bir olay var. Bu olay öyle bir şey ki, onun geleceğinden aylar hatta yıllar önce haberdardın. Önceleri pek uzaktaymış gibiydi ama şimdi gerçek gerçek sana yaklaşıyor. Yakında onunla yüzleşeceksin.

Olaya şöyle bakalım. Sana 3 sene sonra bugün sana beş tane çok kolay matematik sorusu soracağım ama hepsini yaparsan birkaç bin lira vereceğim desem; muhtemelen keyiflenirsin 😀 Ancak yıllar geçip de o gün yaklaştıkça kaygılı hissetmeye “acaba hepsini yapabilecek miyim” demeye başlarsın. Aynısı YKS için de geçerli, sınavın bu kadar uzun bir zaman önceden geleceğini bilmen kaygıyı yaratan asıl şey.

Bir de “beş tane değil de yüz tane soru soracağım” diye anlaştığımızı düşün; o zaman kaygın ne durumda olurdu? Elbette rahat hissetmezdin, ama kim rahat ki? Emin ol şuan Türkiye derecesi yapacak öğrenci de, ilk bir milyona girmeye çalışan öğrenci de sen gibi kaygı yapıyor.

Bu kaygıyı atmak içinse kaçamak yollar arıyorsun. Ya bunu aşılmaz bir dağ olarak görüp, “yaa :/” deyip sanki hayatın mahvolmuş gibi hissediyorsun ya da sorumluluğu sağa sola atıyorsun; ya da başarılı öğrenciler gibi yapıyorsun.

Çözüm mü? İki nokta. Önce, sınavın değerini yüzeysel olarak bi konuşalım. Muhtemelen hayatında daha önce bu sınav kadar büyük bir sorumlulukla karşılaşmadın. Eh, yaşın küçük değil ancak hayatın gerçekliğiyle yüzleştim diyecek kadar da büyük değil. Sorumluluklar, zorluklar, mücadeleler insanın gücünü arttıran bir numaralı şeydir. O yüzden her şeyden önce bu durumun kişiliğini geliştirmek için muhteşem bir fırsat olduğunu fark et. Biliyorum, bütün o duygu yoğunluğu içerisinde bu gerçek üzerine düşünüp onu kabul etmek biraz zor geliyor; ancak nasıl hissedersen hisset,  sorumluluğun senin için iyi olduğunu bil.

İkincisi; senaryoları netleştir. Gerçekten sınavı kazanamazsan ne olur, otur bir kağıda yaz. Belki de bunun üzerine keskin bir şekilde düşünmediğin için o kadar öcü gibi görünüyor sana, hm?

Önce hangi durumda “sınavı kazanamamış” olacağını belirle. Sonra düşün ne olur diye, “hayatım mahvolur” mu diyorsun? Daha detaylı yaz. Hayatın tam olarak nasıl bir yol alırdı? Hislerini de kağıda dök.

Peki, şimdi olabildiğince gerçekçi olmalısın. Bir sene daha hazırlanmak ya da istediğin kadar iyi bir üniversiteye gidememek, gerçekten hayatının mahvolması anlamına mı geliyor? İnsanların başına neler geliyor, onların hayatı mı daha çok mahvolmuş seninki mi? Benim anladığım, mahvolmak demek bir daha olumlu bir şeyle karşılaşamayacak kadar kötü bir durumda olmak demek. Bir insanın hayatının mahvolması için bir sınavdan çok daha fazlası gerek. Sakinleş 🙂 Unutma, bu hislerin en büyük sebebi, az önce konuştuğumuz durum; sınavın geleceğini uzun süre önceden biliyor olman ve şimdi ona gerçekten yaklaşmış olman. Korkutucu olan sınav değil, sınavın uzun süredir aklında olması.

Şimdi de, sınavı kazandığında neler olacak onları yaz. Hatta bunları bana anlatıyormuş gibi yazabilirsin; şöyle yapacağım böyle olacak de. Bir günün nasıl olacak mesela, güne nasıl başlayıp kimlerle vakit geçireceksin, hayatın nasıl ilerleyecek? Sınavı kazandığım yıl, sınava girmeden önce çalışma masamın baktığı duvara İstanbul’da İTÜ’de okurken günlerimin nasıl geçeceğini anlattığım 3 sayfa yazı yazıp yapıştırmıştım. O yazılar bana epey hayal kurdurmuştu ve okudukça da duygulanıyordum. Sıra sende 🙂

Son olarak, stresini atmak için kendine özel bir bakım uygula 🙂 Neyi yapmayı seviyorsan onu yap, haftada bir gününü tamamen istediğin şeyleri yapmaya ayır. Bu, gereksiz stresten kurtulmak için ve elbette başarın için dikkate alman gereken bir şey; sen çok değerlisin ve kendine gereken vakti, az da olsa, ayır. Yakında çok daha fazla vaktin olacak 🙂